Günümüzde sosyal sorumluluk projelerinin topluma ve bireylere katkısı hemen herkesin malumudur. Ben de uzun süredir bir şekilde bu tip projelere katılarak gönüllü olarak çalışmak istiyordum fakat hafta içi iş yoğunluğu, hafta sonu da doktora için aldığım izinlerin telafisi ve doktora çalışmaları sebebiyle uygun bir vakit yakalayamamıştım. Doktora sürecinde derslerin bitmesiyle haftalık programım bir nebze de olsa rahatladı ve şirketimizin dahil olduğu tek –en azından benim bildiğim- sosyal sorumluluk projesi olan Meslek Lisesi Koçları programına katılabileceğimi düşündüm. Böylece hem başkalarının hayatında hem de kendi hayatımda küçük de olsa yeni değerler üretebilecektim.
Bu program boyunca yaşadığım tecrübeler hakkında burada yazmayı planlıyorum. Bu ilk yazımda programın başlangıcında aldığımız koçluk eğitiminden bahsedeceğim. Meslek Lisesi Koçları programında gönüllü koç olarak yer almak isteyen herkes bir tam gün süren koçluk eğitimini almak zorunda. Yoksa projede yer alamıyorsunuz. Tabi ki bu durum biraz esnetilmeye müsait. Gün içinde çok abartmamak koşuluyla gidip gelebiliyorsunuz.
Benim katıldığım eğitim Gordion Otel’de gerçekleştirildi. Eğitim ortamı olarak rahat ve ferah olması hoşuma gitti. Eğitim içerisinde bulunan grup çalışmaları için de mekân uygundu. Eğitimin başında projenin mekaniklerinden ve daha önceki yıllarda edinilen tecrübelerden bahsedildi. Asıl kısım olan koçluk eğitimi bundan sonra başladı.
Projedeki amacımız lisedeki öğrencilerin güçlü yanlarını fark etmeleri ve hayatlarının bundan sonrasını kendi potansiyellerine, isteklerine ve bakış açılarına göre tasarlayabilmeleri. Tek günlük koçluk eğitimin ana konusu projenin bu amacına ulaşmak için öğrencilerle nasıl iletişim kuracağımızdı. Bence bu eğitimden akılda kalması gereken en önemli nokta, koçların öğrencileri yönlendirmek yerine onların kendilerini tanımalarına yardımcı olması gerektiği.
Eğitimde koçlar ve öğrenciler arasındaki iletişim dört temel konu üzerinden aktarıldı; dinleme, soru sorma, cesaretlendirme ve geri bildirim. Eğitimin dört başlığından aklımda kalan ve önemli bulduğum hususları birer cümle ile şöyle özetleyebilirim. Dinleme evresinde koç öğrenciye değer verdiğini hissettirecek ve onu yönlendirmeyecek şekilde öğrencinin kendini aktarmasına izin vermeli. Soru sorarken konu ile değil öğrenci ile ilgili ve öğrenicinin kendisi için cevabını vermesi gerektiği tarzda açık uçlu sorular sormalı. Koç, öğrencinin özgüvenini geliştirmek için yaptığı olumlu hareketleri takdir etmeli ve daha iyisini yapabileceği yönünde kendisini cesaretlendirmeli. Son olarak ise koç geri bildirim verirken öğrenciye karşı açık olmalı ve kendisinden istediklerini sebepleri ile birlikte aktarmalıdır.
Eğitimde, koçluk ilişkisi kuracağım kişilerle nasıl iletişim kurmam gerektiğine dair temel konuları öğrenmiş oldum. Eğitim boyunca çeşitli gruplar içinde farklı kişilerle öğrendiklerimi uygulama fırsatı yakaladım. Buna rağmen asıl uygulamaya geldiğinde işlerin hiç de buradaki gibi gitmeyeceğinden eminim. Bu yazıda eğitimde yaşadığım tecrübeyi ve işin teorisini anlatmış oldum, öğrencilerle yapacağımız buluşmalardan sonra da gerçek ortamdaki uygulamaya dair yaşadıklarımı aktarırım.